top of page
Yazarın fotoğrafıCihangir Gülegen

Dört ve cehar üzerine

Dört sayısının tavlada karşılığı olan Farsça cehar ( çehar, çahar, cihar, çar...) kelimesi, dilimizde bir sürü kelimenin içinde yer almaktadır. Aslında, bakınca ya da gösterilince hemen görülen bu kelimeleri şöyle bir derleyip toparlamak istedim.


Bu yazı aynı zamanda, aynı başlıkla 1997 yılında yazdığım yazının da düzeltmesi ve eklerle genişletilmesidir.


çalpara : "Pare" Farsça parça demek. "Yüreğim parelendi." de geçen pare ile aynı. Çalpara da dört parça demek ve dansözlerin taktığı zillere verilen isim.


çardak : Bayramlarda, kutlamalarda şehrin meydanına kurulan kemerlere "tak" deriz ya hani işte bunlardan 4 tanesi bir araya gelince de çardak oluyor. Dört kemer, dört ayaklı çatı yani.


çarmıh: "Mıh" büyük çivilere günümüzde de verilen ad. Hatta çivilemek ya da argoda öldürmek anlamında mıhlamak kelimesi de gayet aşina olduğumuz kelimeler. İşte 4 çiviyle birbirine çakılan tahta da çarmıh.


çarşamba: Farsça "şambe" ya da "şabba" cumartesi gününe verilen isimdir. Ki kökeni İbranice "şabat" gününe dayanır. İşte cumartesiden cehar gün sayarsanız dördüncü güne, yani çarşamba gününe ulaşırsınız. Hatta tavla bilenler Farsça beş demek olan "penç" kelimesini de hatırlayarak beşinci günün adını da hemen bulacaklardır : pençşenbe; evet perşembe.


çarşı: Farsça "sû" yol demek. Eskiden pazar yerlerinin yolların kesişim noktalarına kurulduğunu düşünürsek "dörtyol" ile çarşının ilişkisini de rahatça kurarız. Bir başka açıklama da "sû" kelimesinin "yön, taraf" anlamında yola çıkarak "dört tarafı kapalı yer" anlamında.


çerçeve: Farsça "çübe" çubuk, değnek demek. Dört çubuk da bir araya gelince çerçeve oluşuyor işte.


çeyrek: Tavladan bildiğimiz bir başka kelime de 1'in Farsçası olan "yek". Cehar ile birleşince tavlada 4-1, dilde ise dörtte bir yani çeyrek anlamına geliyor.


çartar - çartare : Aşina olduğumuz bir kelime değil ama Türk dünyasında bilinen 4 telli, perdeli, bağlama benzeri bir enstrümanın adı. Evet "tar", "tel" demek.


çarşaf: Aklınıza gelmiştir kesin ama bunun dört ile ilgisi yok. Çader+şeb, Çader, çadır ya da örtü ve şeb de gece. "Gece örtüsü" anlamında bu kelime. Hem kadınların örtündüğü örtüyü hem de yatak örtüsünü kastediyor.



Son Yazılar

Hepsini Gör

Odadaki fil

Commentaires


bottom of page